04
Nis
Sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğin, kimileri tarafından kilo aldırdığı ya da diyette iken kesilmesi gerektiği düşünülüyor. Ancak ekmeği hayatımızdan bu kadar kolay çıkarmamalıyız. Yeterli ve dengeli beslenmede enerjimizin yüzde 50-55’i karbonhidratlardan, yüzde 15-20’si proteinlerden ve yüzde 25-30’u ise yağlardan gelir.
Bu durumda günlük enerjimizi sağlama görevinin yarısı karbonhidratlara düşüyor. Yani bir karbonhidrat kaynağı olan ekmekten tamamen vazgeçmemiz doğru bir karar olmayabilir. Ancak enerjimizi sağlamak adına tükettiğimiz ekmeğin çeşidi ve miktarı çok önemlidir. Böbrek hastalığı, gut hastalığı ya da potasyumdan kısıtlı bir diyet gibi özel sağlık durumları haricinde beyaz ekmek tüketmek sadece boş enerji verir. Beyaz ekmeğin glisemik indeksi yüksek olduğu için; yani kan şekerimizi hızlı yükseltip hızlı bir şekilde düşürdüğünden kan şekerimizi olumsuz yönde etkiler ve çabuk acıktırır. Özellikle diyabeti ya da insülin direnci olan kişilerin beyaz ekmek tüketmemesi gerekir.
Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir ve fiziksel veya zihinsel sağlığı iyileştirme potansiyeline sahiptirler. Fonksiyonel yiyecekler; günlük hayatta düzenli bir şekilde yediğimiz, kronik hastalıklara yakalanma riskinizi azaltan, biyolojik savunma mekanizmasını güçlendiren, yaşlanmayı geciktiren ve sağlığınızı düzelten bileşenleri içeren yiyeceklerdir. Bilimsel etkileri kanıtlanan bu gıdalar, fonksiyonel diğer bir adı ile süper gıdalar olarak tanımlanır.
Mor Ekmek de bir fonksiyonel gıdadır. Doğada bulunan kırmızı & mor sebze ve meyve özlerinin yüksek teknoloji kullanılarak saflaştırılıp una katılması ile üretilmektedir. İçeriğinde Yaban mersini, Ekşi karadut, Nar, Kırmızı soğan kabuğu, Vişne, Patlıcan, Böğürtlen özlerini bulunduran ve sağlığa faydalı binlerce bilimsel yayına konu olan antosiyaninler (renk pigmentleri) vardır. Mor Ekmek doğal bir antioksidan kaynağıdır. Mor Ekmeğin içinde bulunan antosiyanin, antioksidan açısından en zengin flavonoidlerden biri olup; diğer besin öğeleri gibi vücutta depolanmaz aksine düzenleyici olarak görev yapar, serbest radikaller ile savaşır, hücrelerin yenilenmesini sağlar ve organların daha rahat çalışabilmesine yardımcı olur.
Mor Ekmeğin içersinde %62 tam buğday unu, %30 tandırlık köy unu, %8 mormix vardır. Mor Ekmeğin 100 gramı 20 mg antosiyanin içermektedir. Bu sağlığımız açısından oldukça iyi bir orandır. Bu oranın belirlenmesinde Avrupa Gıda Otoritesi (EFSA) verileri temel alınmıştır.
Mor ekmeği özel kılan antosiyaninler, kabızlığı önler ve yağ moleküllerinin bir kısmının da bağlanıp atılmasına katkı yaparak kan kolesterolünün dengede kalmasını sağlar. Sindirimi yavaşlatarak optimum kan şekeri seviyesinin yakalanmasına yardımcı olur. Enfeksiyonları önleyici özellikler taşır. Kalp-damar sağlığının korunması, diyabetin önlenmesi ve kontrolünde yüksek derecede öneme sahiptir.
Aşağıda yer alan grafikte Mor Ekmek ve Beyaz ekmek yediğimizde kan şekerimizde oluşan değişiklikler yer almaktadır.
Siz de beyaz ekmek yerine, sabah hafızanızı güçlendiren, kan şekerinizi dengeleyen moleküllerce zenginleştirilmiş bir dilim Mor Ekmek yediğinizde güne çok daha zinde ve yüksek motivasyonla başlayabilirsiniz.