Mormix, Mor Ekmek, Mor Baklava gibi bir çok trend fonksiyonel gıdanın hammaddesidir. Mormix ile elde edilmeyen diğer Mor yiyeceklerin hiçbiri, insan sağlığına faydası çok fazla olan antosiyanin içermemektedir. Mormix yoğun bir antosiyanin kaynağıdır.
Siz de mutfağınızdan çıkan eşsiz lezzetlerle sofranıza renk katmak isterseniz, hemen www.morfirin.com.tr adresimizden Mormix siparişi verip mutfakta harikalar yaratabilirsiniz.
Malzemeler:
3 su bardağı tam buğday unu
Yarım çay bardağı (26 gr) Mormix
1 tatlı kaşığı kuru maya (silme)
1 tatlı kaşığı tuz (silme)
1 tatlı kaşığı şeker
1 su bardağına yakın ılık su
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı;
Unu ve Mormix’i karıştırın ve yoğurma kabına alın. Ortasını açıp maya, şeker, yağ ve tuzu ekleyin. Suyu yavaş yavaş ekleyip yoğurun.(Hamur hafif ele yapışan kulak memesi kıvamında Devamını Oku
Kullanılacak Malzemeler
3 yemek kaşığı tereyağ
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı pudra şekeri
1 paket vanilya
İhtiyaç kadar Mor Un – (Detaylı bilgi için tıklayınız)
Yapılışı
Geniş bir kaba yumuşamış tereyağını ve pudra şekerini alın, parmak uçlarıyla yoğurmaya başlayın.
Üzerine sıvı yağı ekleyin ve karıştırın.
Ardından unu ve vanilyayı ekleyerek yoğurun.
Kıvam alan kurabiye hamurunu on dakika kadar dinlendirin.
Kurabiyelere istediğiniz şekli verin ve yağlanmış tepsiye dizin.
Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 15-20 dakika pişirin.
Fırından çıkarın ve soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri serperek servis yapın.
Diğer tariflerimiz için: www.mormix.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz
Afiyet olsun.
Geçtiğimiz yüzyıl, beslenme ve gıda konusunda geliştirilen yanlış konseptler, görünüm açısından çekici fakat besin değeri açısından düşük ürünlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Yanlış beslenme alışkanlıklarının, eksik beslenmenin getirdiği sonuçlar, sağlık sorunları olarak karşımıza çıktı.
“Lezzet çılgınlığı dönemi” 90’lı yıllara damga vururken, artan obezite ve kalp-damar sorunlarını da beraberinde getirdi. 2000’li yıllarda ise “sağlıklı gıda” tüketicilerin satın alma kararını etkileyen birinci kriter haline geldi.
Bugün eğitim, bilinç ve gelir düzeyindeki iyileşme ile birlikte insanların sağlıklı gıdalara olan talebi gittikçe artıyor ve bu noktada da organik gıdanın bir üst versiyonu olan süper gıdalar olarak da bilinen fonksiyonel gıdalar ortaya çıkıyor.
Peki, fonksiyonel gıda ne demek?
Avrupa Birliği Fonksiyonel Gıda Komisyonu’na göre Fonksiyonel gıda, görünüşleri Devamını Oku
Geleceği sağlıklı bir şekilde kuracak olan en etkili şeylerin başında gıda gelmektedir. Gıdaların sağlıklı olması toplumların sağlıklı olması anlamını taşımaktadır.
Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir, fiziksel ve zihinsel sağlığı iyileştirme potansiyeline sahiptirler. Bilimsel etkileri yapılan araştırmalar ve klinik çalışmalarla ispatlanmış bu gıdalara “fonksiyonel gıdalar” denilmektedir. Fonksiyonel Gıdalar, günlük hayatta düzenli bir şekilde yediğimiz, kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan, biyolojik savunma mekanizmasını güçlendiren, düşük glisemik indekse sahip olması sebebiyle kan şekerimizi dengeleyen, antioksidan özellikleri sayesinde serbest radikalleri yakalayarak oksidatif stresle ilişkili kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve nörodejenaratif bozukluklardan korunmaya yardımcı olan bileşenleri içeren yiyeceklerdir.
Kırmızı mor sebze ve meyvelerde bulunan ve bu meyve & sebzelere renk veren doğal yapılar vardır. Bu Devamını Oku
Mor Gıdalar geliştirilmesinin temel amacı, toplumda görülen kronik hastalıkların etkilerimi azaltmak ve daha sağlıklı bir toplum inşa etmektir. Hep birlikte daha sağlıklı bir geleceğe doğru yol alabilmek için, tükettiğimiz temel gıdaların da doğal biyobileşenlerce zenginleştirilmiş olması gerekmektedir.
Gelişmiş ülkelerde “sağlığa fayda sağlayan gıdalar” bir başka deyişle organik gıdanın bir üst versiyonu olarak bilinen “Fonksiyonel Gıdalar” a olan ilgi oldukça fazladır.
Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir ve fiziksel veya zihinsel sağlığı iyileştirme potansiyeline sahiptirler. Fonksiyonel Gıdalar; günlük hayatta düzenli bir şekilde yediğimiz, kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan, biyolojik savunma mekanizmasını güçlendiren, yaşlanmayı geciktiren ve sağlığımızı düzelten bileşenleri içeren yiyeceklerdir. Bilimsel etkileri kanıtlanan bu gıdalar, fonksiyonel diğer bir adı ile süper Devamını Oku
Geleceği sağlıklı bir şekilde kuracak olan en etkili şeylerin başında “gıda” gelmektedir. Gıdaların sağlıklı olması, toplumların sağlıklı olması anlamı taşımaktadır. Mor Ekmek fonksiyonel bir gıdadır. Organik gıdanın bir üst versiyonu olarak bilinen Fonksiyonel Gıdalar; vücudun temel besin öğelerine olan ihtiyacı karşılamanın ötesinde insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde ilave faydalar sağlayan, böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren gıdalardır. Mor Ekmek doğal bir antioksidan kaynağıdır. Mor rengin kaynağı; meyve, sebze ve çiçeklere mor, kırmızı ve mavi renklerini veren “antosiyanin” adlı pigmenttir. Mor ekmeği özel kılan antosiyaninler, antioksidan açısından en zengin flavonoidlerden biridir ve yaban mersini, ekşi karadut, nar, vişne, patlıcan, böğürtlen, kırmızı soğan kabuğunda bulunan renk pigmentlerinden elde edilmektedir.
Mor Ekmek İstanbul’da bulunan fırınımızda ekmek üretiminde Devamını Oku
Teknolojinin hızla ilerlediği bir çağda yaşamaktayız. Bu çağ artık yeni bir çağ! Beslenme, uyku, ev içi bütün alışkanlıklarımızı değiştirmenin; sıradan olan her şeyin yerine yenisini koymanın vakti.
Hepimiz her gün alarmlarla uyanıyoruz. Elimizi yüzümüzü yıkayıp, hazırlanıp yetişmemiz gereken yerlere ya da insanlara koşuyoruz. Peki kaçımız elini yüzünü yıkarken robot olmaktan kaçıp suyu hissediyor kokusunu almaya çalışıyor? Ya da uyandığımız güne, sevdiklerimize şükrediyoruz?
Son 1 aydır bizi evlerimize kapatan, doğadan birbirimizden bizi izole eden bir virüsle mücadele ediyoruz. Covid-19!
Bu izolasyon sürecinde günlük rutinlerimizi değiştirmeye başladık. Bazı durumların daha çok farkına varmaya başladık. Sarılmanın, tokalaşmanın, yan yana rahatça oturabilmenin aslında ne kadar büyük bir nimet olduğunu fark ediyoruz. Ailelerimizden, dostlarımızdan, iş arkadaşlarımızdan uzakta Devamını Oku
Bağışıklık sistemi organlardan, hücrelerden, dokulardan ve proteinlerden oluşur. Tüm bu bileşenler, enfeksiyon veya hastalığa neden olan virüsler, bakteriler ve yabancı cisimler olan patojenlerle savaşan bedensel süreçleri gerçekleştirir. Bağışıklık sistemi bir patojenle temas ettiğinde, bağışıklık tepkisini tetikler. Bağışıklık sistemi, patojenler üzerindeki antijenlere yapışan ve onları öldüren antikorları serbest bırakır. Belirli yiyecekleri gündelik hayatımıza dahil etmek, bir kişinin bağışıklık tepkisini güçlendirebilir.
Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir ve fiziksel veya zihinsel sağlığı iyileştirme potansiyeline sahiptirler. Fonksiyonel yiyecekler; günlük hayatta düzenli bir şekilde yediğimiz, kronik hastalıklara yakalanma riskinizi azaltan, biyolojik savunma mekanizmasını güçlendiren, yaşlanmayı geciktiren ve sağlığınızı düzelten bileşenleri içeren yiyeceklerdir. Bilimsel etkileri kanıtlanan bu gıdalar, fonksiyonel diğer bir adı ile süper Devamını Oku
Virüsler ile ilgili artan haberler endişelerimizi de arttırıyor. En etkili yöntem tabi ki, virüsü almamak, korunmak. Bunun için de bağışıklığımızı mümkün olduğunca güçlendirmek ve gerek kişisel gerek yaşam alanımızda hijyeni arttırmak çok önemli. Hayatımızda her zaman virüsler, mikroplar oldu, olacak. İsimleri değişecek, kendileri değişecek, güçlenerek karşımıza çıkacaklar. O zaman bizim de güçlenmemiz lazım.
Corona virüs (covid-19) küresel salgını bize bir kez daha gösterdi ki; hayatta en önemli şey sağlık. Sağlığımızı korumak için de güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmamız gerekiyor. Bağışıklık sisteminin en iyi şekilde çalışması, hafif soğuk algınlığından tehlikeli influenza ve hayatı tehdit eden zatürreye kadar her türlü enfeksiyona karşı hayati önem taşıyor.
Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir Devamını Oku
Sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğin, kimileri tarafından kilo aldırdığı ya da diyette iken kesilmesi gerektiği düşünülüyor. Ancak ekmeği hayatımızdan bu kadar kolay çıkarmamalıyız. Yeterli ve dengeli beslenmede enerjimizin yüzde 50-55’i karbonhidratlardan, yüzde 15-20’si proteinlerden ve yüzde 25-30’u ise yağlardan gelir.
Bu durumda günlük enerjimizi sağlama görevinin yarısı karbonhidratlara düşüyor. Yani bir karbonhidrat kaynağı olan ekmekten tamamen vazgeçmemiz doğru bir karar olmayabilir. Ancak enerjimizi sağlamak adına tükettiğimiz ekmeğin çeşidi ve miktarı çok önemlidir. Böbrek hastalığı, gut hastalığı ya da potasyumdan kısıtlı bir diyet gibi özel sağlık durumları haricinde beyaz ekmek tüketmek sadece boş enerji verir. Beyaz ekmeğin glisemik indeksi yüksek olduğu için; yani kan şekerimizi hızlı yükseltip hızlı bir şekilde düşürdüğünden kan Devamını Oku